Yeni Sosyal Hayat Nasıl Gidiyor?
Temmuz 7, 2020Dünya tarihinde yıllar sonra okunacak ibretlik bir hikayenin birer kahramanıyız hepimiz. Kendimizi salgın sonrası şimdi de yeni sosyal hayat diye nitelendirilen farklı bir yaşamın içinde bulduk. Önlemlere dikkat eden de var, dikkat etmeyen de. Ancak ne kadar yok saymaya çalışıp normalleştirmeye çalışsak da hepimiz için ortak bir nokta varsa o da hiçbir şeyin eskisi gibi olmadığı.
Önce evlerimizde yaşam mücadelesi verdik. Sonra kontrollü sosyal hayat başladı. Maskeli ve mesafeli bir hayat modeline geçtik. Bir markete veya restorana girerken artık ateş ölçerle karşılanıyoruz. Özlediğimiz eski günlerdi ama bugün dışarıya çıkabiliyor olsak da o eski günlere dönmek için daha çok zaman olduğunu gördük. Hala devam eden pandemi sürecinde yaşam içinde zorunlu birer kahraman olarak yaşıyor ve kendi koronavirüs hikayemizi yazıyoruz. Çevremden ve kendi yaşamımdan yeni sosyal hayat ile gelen ilginç anekdotlarla devam edelim.
Diğer günlük yazılarımız için aşağıdan devam edin.
Yeni Sosyal Hayat Öncesi Son Dönem
Karantina günlerim herkes gibi daha çok dijital dünya içerisinde geçti. Her evde detaylarda farklı olsa da kapsamlı bir hijyen düzeninde bir yaşamın içinde bulduk kendimizi. Alışveriş torbalarını, kargo paketlerini balkonda beklettik kimimiz, kimimiz çamaşır suyuyla tek tek sildik, kimimiz sirkeli su daha iyi dedik 🙂
Evden çalışma sürecinde arkadaşlarım en azından evde daha kolay zaman geçirebildiğimi söyleseler de durum benim için son dönem pek de öyle olmadı. Çünkü yeniden dışarıda olabilme isteğim gün be gün arttı. Bunun geçici bir durum olduğu geçip gideceği ve normal hayatımıza geri döneceğimiz inancını zaman zaman korumakta zorlandım. Özellikle evde bayram aslında işlerin o kadar da basit olmadığının en net örneklerinden biriydi. Bir virüs sevdiklerimizle aramızda engel oluştururken dijital dünya onlarla aramızdaki tek bağ haline geldi.
Bayram sonrası normalleşmeye ilk adımın heyecanı buruk bayramın bir parça tesellisi oldu. Öyle ya artık dışarı çıkabilecek yavaş yavaş eski düzenimize geri dönecek, dışarıda yapmaya özlem duyduğumuz şeyleri yapabilecektik. Bir kafede kahve içmek, sahilde çimenlerin üzerinde oturmak, bir alışveriş merkezinde olmak ya da kalabalığın içine karışıp dolaşmak.
İlk Dışarı Çıkış ve Biran Önce Eve Dönme İsteği
Dışarı çıkmadan önce düşündüğüm şuydu. Sadece bir maske takacağım ve geri kalan her şey aynı olacak. Ama işler pek de öyle düşündüğüm gibi olmadı. Çünkü dışarıda gördüğüm farklı bir yaşamdı. Etrafınızda maskeli insanlar görmek, her yerde önce ateşinizin ölçülmesi, bir yere dokunduğunuzda hemen virüs bulaşmış hissi aslında bambaşka bir düzene geçtiğimizi fark etmemi sağladı.
Gözle göremediğimiz ama her yerde olabilme ihtimali olan bir virüsle karşı her an tetikte olmak dışarıda o özle duyduğum hayattan çok uzaktı. Herkesin birbirine endişeli bakışlarına dikkat ettiniz mi? Sanki herkes potansiyel virüslü gibi. Bir yerde oturup kahve içmenin özlemiyle bir arkadaşımla bildiğimiz sevdiğimiz bir kafeye gittik. Arka masadan bardakları neyle yıkıyorsunuz sorusunu duyduğumda hissettiğim şey korkuydu. Biz bunu düşünememiştik. O da yeni sosyal hayatta dışarıda içtiğimiz son kahve oldu.
2 saat sonunda tek isteğim eve dönmekti. Bu kadar çok dışarı çıkmak isterken böylesi bir tedirginlik yaşayacağımı hiç düşünmemiştim. Peki ya yorgunluk yaşayanlarınız oldu mu? Fazla hareketsiz kalmaktan olsa gerek dünya yol yürümüş ya da tüm enerjim tükenene kadar spor yapmışım gibi bir haldeydim eve geldiğimde. Ve sanki eve virüs getirmişim duygusuyla tüm kıyafetler makineye, kendim duşa, çantamdan telefona, cüzdandan ayakkabıya her şey baştan aşağı temizlendikten sonra rahat bir nefes aldım.
Yeni Sosyal Hayat Adaptasyon
Evde kalmak mı yoksa dışarı çıkmak mı? Hangisi daha doğru, hangisi daha az stresli sürekli değişen cevaplarla yeni sosyal hayata adapte olmaya çalışıyorum. Çünkü sürekli evde olmak da doğru bir şey değil. Ancak dışarıda her şey normalmiş gibi davranmak da. Çünkü salgın hala devam ediyor.
Şimdi dışarıdaki yaşama karşı yeni bir düzen geliştirirken farklı yöntemler de kendiliğinden oluşuyor. Örneğin dışarıdan eve virüs taşıyabilecek en riskli şeylerden biri ayakkabılar. Bir arkadaşım dışarda giymek için tek bir ayakkabı seçtiğini, onu da eski ayakkabılarından seçip her türlü dezenfektanla sterilize ettiğini söylemişti. Hemen bu yöntemi benimsedim. Hatta bir de çanta seçtim. İçine rahatlıkla kolonya, mendil, eldiven ve yedek maske koyabileceğim bir kumaş çanta. Böylece onu da rahatlıkla yıkayabiliyorum.
Kafede oturmaktan vazgeçsek de keyifle kahve içmekten vazgeçmedik. Kahvemizi termoslara koyup açık havada sosyal mesafeli gün batımları izlemeyi ve bugünlerin geride kalacağı üzerinde umut dolu sohbetler yapmayı alışkanlık edindik.
Koronavirüs karantina günlüğüm yeni sosyal hayat ile böyle devam ediyor. Güzel günlerde buluşmak ümidiyle, sağlıkla kalın.