Tavla Hakkında Aklımıza Takılanlar

Bir bloğunuz olup yazmaya başladıkça merak ettiğiniz konuların listesi giderek artıyor. Yazmak aynı zamanda iyi bir araştırma ve bilgi sahibi olmayı gerektiriyor. Bizde de böyle bir her şeye karşı giderek daha çok irdeleyen, sorgulayan bir bakış açısı gelişiyor. Bu nereden gelmiştir, niye böyledir? Geçen sabah tavla oynarken karşılıklı birbirimize bakıp, tavla nereden gelmiş, şekil itibariyle anlamları var mı biz bunu niye araştırmıyoruz ve yazmıyoruz dedik 🙂 Ki gün aşırı tavla oynuyoruz, en çok kim yeniyor bilinmez ama her koşulda tavla oynamayı sevdiğimiz bir gerçek.

Tavla Oyununda Zar Tutmak Doğru Mu Yanlış Mı?

En favori tavla kavgamız;

-Zar tutuyorsun yine

-Zar tutulmadan atılmaz ki

-Bu kadar üst üste çift gelmez

-Vallahi tutmuyorum, hep yenilince böyle yapıyorsun 🙂

Bizde değişmeyen bir diyalog bu. O yüzden önce tavlada zar tutmak bir taktik mi, oyunun bir stratejisi mi yoksa şansınıza ve oyun bilginize güvenerek zardan fazla medet ummamak mı lazım? Biraz bundan bahsedelim.

Zar tutmanın kesin olarak belli bir hamlesi yok. Bazı taktik ve pratiklerle isteğiniz gibi kritik noktalarda çift atma ya da pul kırmak için şansınızı zorlamak olabilir en fazla. Zarın üst yüzeyindeki ve alt yüzeyindeki sayıların toplamı her zaman 7 ‘ye eşittir. Buna göre istediğimiz zarları ayarlayıp iki parmağımız arasına sabitleyip çok fazla yüksekten değil, zarı fazla sektirmeden yaptığımız atışlarda istediğimiz sayının gelme olasılığı yüksek. Ama ne olursa olsun garanti değil. O yüzden kendi şansımıza güvenip strateji ile oynamak en doğrusu. Ben bilek gücü diye buna derim 🙂

Tavlanın Oyun Ötesinde Anlamları

Bu araştırmayı yapana kadar böyle derinlemesine bilmiyorduk. Bakalım tavlanın şekilsel anlamları nelermiş.

İtalyancadan Türkçeye geçen tavla kelimesinin anlamı tahta demek.

-Tavla masası genel olarak 365 gün 6 saatten oluşan bir yılı temsil ediyor.

– Dikdörtgenin 4 köşesi mevsimleri,

-tavlanın içindeki 6’şar hane toplamda 12 hane ayları,

-toplam 30 pul bir ayı,

– 15 siyah pul geceyi, 15 beyaz pul gündüzü,

-karşılıklı 12’şer hanenin toplamı da 24 saatlik zaman dilimini belirtiyor.

 Zamandan ilham alan tavla, zaman geçirmenin en eğlenceli yollarından biri.

Tavlanın Hayatımızdaki Yeri

1400’lü yıllarda Osmanlı devletinde yaygınlaşan tavla, evlerde dost meclislerinde ya da kahvehanelerde oynanan yanında enfes bir kahve ve Türk kahvesi ile daha da keyiflenen eğlencenin ötesinde de geçerek bir spor halini almış ve ilk uluslararası tavla turnuvası da 1964’de düzenlenmiştir. Bu da bize tavlanın aynı zamanda farklı dilleri konuşan insanları da bir araya getiren evrensel bir yanı olduğunu gösteriyor.

Evde oynanacak en iyi oyunlar favorilerinden olan tavla, baba-oğul, hatta baba-kız, okullarda, arkadaş ortamlarında kankalar arası bir eğlence olan tavla, aynı zamanda profesyonel ve evrensel bir zeka ve strateji oyunudur.

Tavla Oyununda Strateji mi Yoksa Şans mı Ön Planda?

Genelde yenilince şansım yoktu, yenince zekama sağlık şeklinde yorumlansa da, işin aslı nasıl biraz üzerine araştırmak ve düşünmek lazım. Her şeyde olduğu gibi ne kadar pratik yaparsanız, o kadar iyi bir oyuncu olursunuz. İspanyolların gerçeklerin masası dediği tavla, şansınızı iyi değerlendirebilme sanatıdır. Bir nevi hayat da böyle değil mi? Önünüze çıkan fırsatları doğru değerlendirmek, kriz anlarında soğukkanlı kalarak doğru stratejilerle isabetli hamleler yapmak, bizi başarıya götürmenin formülüdür. Kriz çıkmasın, zarlar hep yek gelsin deme şansımız hayatta olmadığı gibi, tavlada da yok 🙂

O zaman işin ustalığı gelen zarı iyi yönetebilmekten geçiyor. Gerekli yerde risk alacak kadar cesaretli, bazen de pasif hamlelerle emin adımlarla sonuca gitmek tavlanın özünde tamamen bir strateji sanatı olduğunu gösteriyor. Tavlanın icadı ile ilgili anlatılan hikaye de tam olarak bunu özetliyor.

Tavlanın Tarihsel Hikayesi

Yazının hikayesi olur da tavlanın tarihsel hikayesi olmaz mı? Bundan 1400 yıl önce Hint İmparatoru, satranç oyununu Pers imparatoruna, yanında bir mektup ile hediye olarak göndermiştir. Mektubunda oyunla ilgili hiç bir açıklama yapmazken şöyle bir mesaj yazmıştır;

Kim daha çok düşünüyor, kim daha iyi biliyor, kim daha ileriyi görüyorsa o kazanır. İşte hayat budur.

Pers İmparatoru dönemin en âlim veziri olan Buzur Mehir ile bu mesajı paylaşarak, ondan oyunu çözmesi ve kendisinin de karşılık olarak Hint İmparatoruna hediye edilmek üzere başka bir oyun icat etmesini ister. Vezir önce satranç oyununu çözer daha sonra da on gün içinde tavlayı icat ederek imparatora sunar. Pers veziri tavla oyununu Hint İmparatoruna şu mesajla ulaştırır.

Evet, kim daha çok düşünüyor, kim daha iyi biliyor, kim daha ileriyi görüyorsa o kazanır. Ama biraz da şanstır. İşte hayat budur.

Ne diyelim şansımız bol, strateji ve hamlelerimiz her daim doğru olsun 🙂