Pazartesi Sendromu Var mı, Yok mu?

Pazartesi Sendromu Var mı, Yok mu?

Mart 17, 2019 0 Yazar: digitalyazarlar

Pazartesi Sendromu diye bir şey var mı? Yok mu? Nereden çıktı nasıl çıktı? Olmak zorunda mı? Yeterince stresimiz yok mu? Bence Pazartesi sendromu diye bir şey yok;  bu konuda bir anlaşalım. Sendromu yaratan biz insanlarız aslında. Pazartesi de diğer günler gibi normal bir gün en nihayetinde. Gelelim bu Pazartesi Sendromu denilen şeyin nasıl ortaya çıktığına. Biraz çocukluğumuza dönelim 🙂

Pazartesi Sendromunun Ortaya Çıkışı    

Çocukluk zamanlarımızda haftanın her günü bizim için bayram gibiydi. Dert yok tasa yok hayat toz pembeydi. Okul derdi , ders stresi yoktu, işe gidip para kazanma derdi yoktu, patron dırdırı çekmek yoktu, erken kalkmak yoktu. O zamanlar sabahları illa ki bir çizgi film kuşağı olurdu, sokağa çıkıp akşama kadar tepinip eve yorgun argın geldiğimizde Pazartesi Sendromu hiç aklımızdan geçmiyordu tabii ki değil mi ?

Yıllar geçtikçe, biraz daha büyüdükçe ve hele ki okuma yazma çağına geldiğimizde Pazartesi gününden Cuma gününe kadar bizim için erken kalkmak çileli bir hal almaya başlar. Cuma günü oldu mu okuldan eve koşarak geliriz hafta sonu geldi diye. Pazar günü geldiği zaman ise her şey okula bağlanır. Tam da Pazartesi Sendromu dediğimiz algının biz farkına varmadan hayatımıza yavaş yavaş sızdığı zamanlar “Ödevlerin bitti mi ? Yarın okul var. Banyo yapmalısın  yarın okul var. Bugün çok televizyon izlemek yok erken yatacaksın yarın okul var.” Var oğlu var. Bir pazarı yaşayabilseydik keşke. Tabii ki bu durumda ister istemez Pazartesiye bir antipati duymaya başlıyorsunuz.  Okul çağındaki bir çocuk için de okulda olmak bir stres kaynağı olabilir. “Off bu dersler ne kadar zor, öğretmen yine bir sürü ödev verdi bunları kim yapacak? Ders çalışmaya ne gerek var oyun oynamak varken “ gibi düşünceleri elbette öğrenciyken hepimiz aklımızdan geçirmişizdir.

Oyun çağından okul çağına geçmek bile yeterince zor iken bir de üstüne Pazardan başlanan Pazartesi Sendromu eklenir daha hayatın baharında. İlk okul, lise, üniversite derken iş hayatı ile katlanarak bizimle birlikte büyür Pazartesi Sendromu. Pazartesi’nin gelişi Pazar’dan belli olur çünkü. Hafta sonu biter, yeni bir hafta gelir. Pazar gününden itibaren psikolojik olarak kendimizi demoralize etmeye başlarız. “Yarın yine iş var. Bu hafta sonu bitmeseydi iyiydi. Hafta sonu ne güzel de dinlenmiştik. Şimdi yarın kim erken kalkacak… “  Sonu gelmeyen bu düşünceler birinin aklından geçiyorsa olay orda biter zaten. İşte size Pazartesi Sendromu…

Pazartesi Sendromuna yenilmeyin, siz onu yenin.

Peki yeterince stresimiz varken kendimize yeni bir stres eklemek mi yoksa bu stresleri azaltmak mı desem hepimiz azaltmak deriz şüphesiz. O zaman öncelikle arkanıza yaslanın, derin bir nefes alın ve Pazartesiyi sendrom haline getiren gelmiş geçmiş tüm önyargılarınızı bir kenara bırakın. Yeni bir ay, yeni bir yıl, yeni bir yaş bize her zaman heyecan ve enerji verir. Motive eder bizi, yeniler tazeler. Peki yeni bir hafta? Bunu niye yapamayasınız? Pazartesiler yeni bir haftanın başlangıcı değil midir? Aylar ve yıllar hep o haftadan oluşmaz mı?

pazartesi sendromu, yazı, stres
Zihninizdeki Pazartesi algısına dur demek sizin elinizde…

O zaman işe bakış açımızı değiştirerek başlayalım. Artık yarın okul var onu yap bunu yap diyen yok. Pazar günlerimizi Pazartesiye bağlamadan doyasıya yaşayalım. İster bütün gün uyuyun, ister sinemaya gidin, ister doğada kendinizle baş başa olun, ister arkadaşınız aileniz ve sevdiklerinizle buluşun. Pazarı Pazar olarak yaşayın. Ve yatmadan önce kendinize şunu söyleyin : “Yarın yepyeni bir haftanın ilk günü.”

Peki Pazartesi Sendromu algısından mutlu Pazartesi algısına nasıl geçeceğiz? Sadece böyle düşünmek yeterli olacak mı ? Tabii ki hayır. Başka neler yapmalıyız? Hafta sonu dinlenmiş bir şekilde yepyeni bir haftaya başlarken haftanın ilk günü enerjimizin en yoğun olduğu gündür aslında. O zaman bunu saçınızdan kıyafetinize kadar yansıtın. Pazar akşamından sakin ve dingin bir şekilde kıyafetlerinizi, iş çantanızı hazırlayın. Bu arada kendinizi en iyi hissettiğiniz kıyafetler arasından seçim yapmayı unutmayın. Yani planlı ve programlı bir giriş yapın.

Yaşamınız boyunca hep planlı olmak stres düzeyinizi her zaman en aza indirgemek için ideal yollardan biridir. Bu iş yaşamınızda da geçerli, normal yaşamınızda da. Günü gününe her şeyinizi not tutun, kendinize ait bir ajandanız olsun. Düşüncelerinizi kontrol etmeye çalışın yani kendinizi düşüncelerinizle motive etmeye çalışın. Günlük yaşamınızda da ve Pazartesi Sendromu yaşıyorsanız da stres düzeyinizi en aza indirgemek için mutlaka 5 dakikalık bir meditasyon ve nefes egzersizi yapmanızı, bunların yanında kendinizi motive etmenizi öneririm.

Tüm bunları düzenli yapmayı alışkanlık haline getirirseniz bu durumun psikolojik bir durum olduğunu anlarsınız. Sonrası mı ? Elveda Pazartesi Sendromu, hoş geldin sendromsuz Pazartesi.

0Shares