Köyde Organik Yaşam İle Değişen Hayatımız
Mart 26, 2019Köyde organik yaşam kentten köye göç için yeterli bir sebep mi? Belki de köy yaşamını en çok cazip kılan konulardan biri bu. Son yıllarda en çok tartışılan ve uyarı yapılan konulardan biri, her şeyin doğalını bulun ve tüketin. O kadar akla gelmez hile, ilaç, kimyasallarla doğanın bize sunduklarını katlettik ki kıymet bilmek için epey geç kaldık sanki.
Bahçede yetişen bir domatesin, ya da dalından koparıp yenilen bir meyvenin keyfine vardıkça insan bu lezzetlerin hakikaten bağımlısı oluyor. Mesela hiç taze fasulye yemeyen ben, kendi bahçemizde yetişen fasulye ile artık taze fasulye sever oldum. Köyde organik yaşam yeme alışkanlıklarınızı bile değiştirebiliyor.
Çocukluğumuzda böyle şeyler bilmezdik. Portakallar parlak olsun diye üzerine sıkılan spreyler, salatalıklar dikensiz olsun diye kullanılan pürüzsüzleştirici ilaçlar, domatese dalından koptuktan sonra kızarsın diye enjekte edilen ve insan için zehir olabilecek kimyasallar… Yıllar önce Erman Toroğlu’nun salatalıkların Antalya’dan İstanbul’a gelene kadar yolda büyüdüğüne dair anlattıklarını pek çoğumuz anımsar sanırım 🙂 Saymakla bitmeyecek kadar insan sağlığına zarar veren o kadar çok şey var ki, doğal yetişmiş bir şeyler bulabilmenin peşine düştük. Şehir yaşamından uzaklaşıp köyde organik yaşam kurmak cazip hale gelmeye başladı.
Köyde Organik Yaşam İle Bahçenizde Yetişecek En Zahmetsiz Ürünler
Çok büyük değil, kendinize yetecek kadar bir bahçeniz olsun toprak size ne ekerseniz onu değil ektiğinizin kat kat fazlasını veriyor. Köyde organik yaşam bu anlamda keyifli. Tabii ki zaman ve emek istiyor ama bence değer. Benim bu konuda en sevdiğim kısım meyve ağaçları. Çünkü en zahmetsizi onlar :)Bir kere dikiyorsunuz ve senede 2 kere bakımını yapıyorsunuz, sonra gelsin meyveler. Tadına vara vara her gün ağaçtan toplayıp yemek gerçekten çok keyifli.
Pazarlarda yaz geldi mi çileğin kokusunu 10 metre öteden duyabiliyorsunuz. Oh mis gibi çilek deyip alıyorsunuz, yıkayınca kokusu gidiyor ve o hayal ettiğiniz tadı bulamıyorsunuz. Bahçenizde yetişen çileklerin ise kesinlikle tatlandırmaya ihtiyacı olmuyor ve evin içini saran mis gibi çilek kokusu öyle çilekleri yıkayınca da uçup gitmiyor. Köyde organik yaşam bu noktada sizi kendine aşık ediyor. Yine çilek de en zahmetsiz yetişenlerden. Balkonunuzdaki saksılara bile ekebilirsiniz. Her yerde yetişiyor.
Köyde Organik Yaşam Matematiği: Bir Domatesten Kaç Domates Çıkar?
Doğa aslında bize her şeyi fazlasıyla veriyor. Köyde organik yaşam ile ilgili öğrendiğim en önemli şeylerden birisi de bu. Tek bir domatesin içinde ortalama 80 çekirdek var. Her bir çekirdekten bir fide oluyor, her bir fideden de size yaz boyunca en az 30 domates çıkıyor. Tek bir domates size 240 domates veriyor. İşte köyde organik yaşam sizi böyle etkileyebiliyor. Bir domatesten matematik problemi çıkarabiliyorsunuz 🙂 Bu doğal halinde yetişen. Yani suni gübre yok, 1’e 10 veren sebze coşturucu kimyasal yok, ilaçlama yok. İşin şakası bir yana doğa ile iç içe oldukça doğaya hayran kaldığınız pek çok tecrübe ediniyorsunuz.
Köyde Organik Yaşam ile Kahvaltınız Kendi Bahçenizden
Sabah bahçeden topladığınız domates, salatalık, biber, maydanoz ile kahvaltı sofrasına oturmak köyde organik yaşam deyince ilk akla gelen güzelliklerden biri. Şehir hayatında en çok hasret kaldığımız şeylerden biri. Onun için hafta sonları köy kahvaltısı, organik kahvaltı veren yerlerde rezervasyonsuz yer bulamıyoruz. Ve hatta artık şehirdeki kafelerin pek çoğunun menülerinde köy kahvaltısı liste başında yer alıyor. Ama kalabalıktan uzakta, kendi bahçenizin konforunda sessiz sakin ve her şeyin tadından önce kokusunu içinize çekerek yemenin keyfi bir başka oluyor.
Köyde organik yaşam, yumurta, süt, peynir gibi yine doğalına hasret kaldığımız pek çok temel yiyeceği bulmak konusunda da avantajlı. İlla ki bir ineğiniz ya da birkaç tavuğunuz olmasına gerek kalmadan kolayca çevreden faydalanabiliyorsunuz.
Her Şeyin Fazlası Zarar
Köyde organik yaşam kendinizi kaptırdınız mı giderek sınırları genişleyen bir hal alabiliyor. Madem çileğin doğalını yetiştiriyoruz o zaman reçelini de kendimiz yaparız. Domatesi ekiyorsak, salçamızı da yaparız. Sürekli bir onu da yaparız bunu da yaparız hali başlıyor. İşte burada bazen işler karışabiliyor 🙂 Örneğin çok güzel kokusu var diye bahçenize ektiğiniz Isparta gülünden gül şurubu ve gül reçeli yaparken bulabilirsiniz kendinizi.
Ya da onu da ekelim bunu da ekelim derken, bu sefer onca işle başa çıkamaz hale gelebiliyorsunuz. Azıcık havuç ekeyim deyip 2 çuval havuç çıkarabiliyorsunuz bahçenizde. Havucu ekmesinin değil de sökmesinin zahmetli olduğunu acı tecrübe ile öğreniyorsunuz. Konu komşuya, şehirdeki eşe dosta dağıtması işin zevkli kısmı. Ama tabii yaklaşık size kalan bir çuval havucu soyup doğrayıp dondurucuya attıktan sonra, turuncuya çalan beta karoten yüklü ellerinize bakıp, seneye dörtte birini eksek daha doğru olur diyebiliyorsunuz 🙂 Tecrübe önemli.
Köyde Organik Yaşam İçin Kontrol Sizde
Köyde organik yaşam yaşadıkça öğrendiğiniz bir yaşam biçimi aslında. Sınırlarınızı kendiniz belirlemekte özgürsünüz. Tabii bunu da tecrübeleriniz doğrultusunda zamanla öğreniyorsunuz. Öğrenirken bazı tecrübeler sizi bunaltsa da bir süre sonra bunlara gülüp geçebiliyorsunuz benim gibi… 🙂
Köyde organik yaşamın keyifli yanlarından bahsettik daha çok bu hafta. İlerleyen yazılarımızda, incelikleri, zorlukları ve işinizi kolaylaştıracak yöntemlerden bahsedeceğim. Bir sonraki yazımızda görüşmek üzere.
Gerçekten cok başarılı bir yazı olmuş.Tebrik ederim👍
Çok teşekkür ederiz Nilay. Yeni yazılar yolda 🙂
1 domatesten 240 domates. Harika. Doğa istemesini bilene fazlasıyla veriyor.
Kesinlikle öyle. Doğanın içinde her an başka bir güzelliğe şükrediyor insan 🙂