Köy Hayatı mı, Şehir Hayatı mı?
Mart 13, 2019Herkese selam; bir emekli olalım Ege’de, Güney’de bir köye ya da sahil kasabasına yerleşelim. Horoz sesleriyle güne başlayıp iki domates ekelim. Ya da emekli olalım da köyümüze toprağımıza dönelim, köy hayatı yaşayalım. Kulağa çok tanıdık gelen bu söylemler için günümüz dünyasında değişen tek şey zamanlama konusu. Köye doğaya yerleşme yaşı emeklilikten çalışma yaşına indi. Memlekete gitmek ya da Ege’de Güney’de bir yerlere yerleşmek de şöyle hem şehre yakın olsun hem şehir dışı olsun gibi yakın mesafelere çekildi.
Peki neden? Eminim bu konuda çok fazla düşünmeye bile gerek görmeden pek çok neden sayarsınız. Genel olarak değerlendirirsek artık şehirde stresimizi atacak herhangi bir ortam bulamıyoruz. Bulamadıkça da kendimizi şehirden atma isteği daha çok cazip geliyor. İş yerinde stres, yolda stres, hafta içi ayrı hafta sonu ayrı stres yaşıyoruz. Günümüzün popüler hastalığı panik atak. Ortalama her 10 kişiden birinin panik atak yaşadığı söyleniyor. Ve kendimizi doğaya atma isteğimiz giderek büyüyor. Bir de bunun üzerine hızla artan hazır gıdalar, GDO’lu ürünler ve bunların getirdiği sağlıksız beslenme eklenince içimizde büyüyen köy aşkını tutabilene aşk olsun. 🙂
Bir yandan çalışmak da lazım, o zaman ne yapalım? Köy hayatı mı? Şehir hayatı mı? Orda bir köy var yakında o köy bizim köyümüz olsun. Bir ayağımız köyde bir ayağımız şehirde olsun. İşte benim hikâyem tam da burada başlıyor.
Yaklaşık 12 yıl oldu. Şehirden köye göç edeli. Göç dediğime bakmayın 🙂 Tam da yukarıda anlattığım gibi şehre sadece 17 km uzaklıkta, havası temiz, yeşili, çayırı çimeni bol, 500 haneli bir köy. Tamamen şehirden kopmama gerek kalmadan, işime de giderim bahçemi de ekerim havasında gelip kök salmaya karar verdik.
Özellikle artık emekli olmuş annem için harika bir fırsattı. Benim tereddütlerim vardı tabii. Köy hayatı mı yoksa şehir hayatı mı? Kafamda sürekli ölçüp biçenlerdendim. Çünkü özellikle şehirde büyümüşseniz, her türlü karmaşasına rağmen dönüp arkanızı tamamen gidemiyordunuz. Bildiğiniz tek yaşam şekli bu. Bir yandan çok fazla aynı rutinde yaşamanın verdiği üst üste binen ve atamadığınız stresleriniz var, bir yandan da size anlatılan alternatif stressiz bir yaşam modeli. Yoğun istek ve baskılarla bir bilinmeze doğru sürüklendiğim o günlerde bir gazete ilanında gördükleri bir ilanla başladı her şey 🙂 Bir de bizimle aynı hayali paylaşan komşular da eklenince üstüne, bir Pazar günü kendimi bu köyde, şu an size bu satırları yazdığım evimin arsasına bakarken buldum.
Biraz klişe olacak ama gerçeği en yalın ifade eden şekliyle, beton yığınlarının arasında yeşile hasret bizler için tam bir doğaya dönüş günüydü. Yemyeşil ağaçlar, sessizliğin içinde kuş cıvıltıları, derin bir nefesle içinize işleyen çimenin kokusu. Bir manzara, şehir ayaklarınızın altında. Şehri de görüyorum yani o kadar da uzak değilim 🙂 Tamam dedim. Harika!. Köy hayatı ne kadar zor olabilir ki? Yepyeni bir yaşam, ama eskiden de kopmadan. Mis gibi doğa, belki de beklediğim fırsat.
Hayaller, heyecanlar, projelerle geçen 6 ay sonunda bahçe içinde 2 katlı geniş verandalı evimizdeydik sonbaharda. Yaşamadığınız bir şeyi anlamak ve kavramak zordur. Tecrübe dediğimiz şey yaşadıklarımız üzerine kurulu değil midir? Ben de istedim ki 12 yılda biriken yaşadığım ve tecrübe ettiğim ne varsa, sizlerle paylaşayım.
Güzellikleri neler, zorlukları neler? Sizi bekleyen olası aksilikler ve bunlarla baş etme yolları tecrübeyle sabit ipuçları neler? Bu yazı dizisi sonunda, bunaldığımız şehir hayatından kaçmak istediğimiz köy hayatı gerçekten geçici bir heves mi? Aman arada hafta sonları doğayla kucaklaşsak yeter mi? Yoksa şehir hayatının zorlukları yanında köy hayatının zorluklarının lafı mı olur diyenlerden misiniz? Anlatması benden, karar vermesi sizden. Köy hayatı mı? Şehir hayatı mı?
Duygularıma şimdiden tercüman oldunuz . Ne mutlu böyle güzellikleri tatmışsınız . Dıger güzel yazılarınızıda sabırsızlıkla bekliyorum ❣
Güzel yorumunuz için çok teşekkürler. Sizlerden gelen yorumlar bizim için çok kıymetli. Heyecanımıza heyecan katıyor. Yeni yazılarda buluşmak dileğiyle.
Merhabalar, öncelikle yazınızı okurken çok heyecanlandım. Günümüz çağında bence insanların yaşamak isteyipte yaşayamadığı bir hayatı yaşıyorsunuz. 12 sene gibi bir zaman zarfında tecrübe ettiğiniz yaşamı okumak için sabırsızlanıyorum. Böyle bir hayat yaşayabildiğiniz için kendinizi şanslı hissetmeniz gerektiğini düşünüyorum. Ve son olarak bu deneyimlerinizi bizimle paylaştığınız için kendimi şanslı hissediyorum. Şimdiden başarılarınız ve yazılarınızın bol olması dileğiyle 🙂
Çok teşekkürler. Böyle içten, enerji dolu yorumlar almak bize ayrı bir heyecan ve enerji katıyor. Doğal hayat ya da köy hayatı tabii ki çok güzel şanslı hissettiren yanları var, tabii bir o kadar da bazen güldüren bazen bunaltan olaylar da oluyor. Bu deneyimleri yaşamak kadar anlatmak da çok keyifli benim için. Güzel dilekleriniz için bir kez daha çok teşekkürler.