Dijital Dünya Coronavirüs ile Değişiyor
Mart 20, 2020Coronavirüs salgını öncesi dönemi şöyle bir hatırlayalım. Biraz kafamız dağılsın, gündemin hem içinde kalalım hem de biraz dışına çıkalım. Dijital kelimesi, sözcük dağarcığımızın son dönem en popüler kelimelerinden biriydi. Dijital çağ, dijital platform, dijital dünya gibi örnekleri çoğaltabileceğimiz iş hayatı ve sosyal yaşantımızda görsel ve işitsel olarak hem kanıksadığımız hem de adapte olmaya çalıştığımız bir kavramdı.
Haberden sanata, turizmden ticarete kadar pek çok şeyin hem çok daha fazla kitleye daha hızlı bir şekilde ulaşması hem de bunu çok daha düşük maliyetlerle yapabilmek her sektörün dijital platformda boy göstermesini beraberinde getirdi. YouTuber, Blogger gibi dijital meslekler doğdu; habercilik gibi alanlarda da sektörel bazda meslekler dijitalleşti.
Ticaret, alışveriş, eğitim, iş toplantıları artık dijital platform aracılığıyla form değiştirmeye başladı. Pazarlamanın adı dijital pazarlama oldu. Yazı, resim, ses, video gibi görsel ve işitsel her şey dijital içerik haline geldi. Sanatçılar albümlerini, yeni şarkılarını dijital olarak yayımlamaya başladı. E-kitap adı altında kitaplar dijitalleşmeye başladı. Banka işlemleri, randevu, tahlil sonucu gibi basit işlemlerin yanı sıra 5G teknolojisi ile dünyanın bir ucundan diğer ucuna tarihin dijital ortam aracılığıyla yapılan ilk ultrason ameliyatı da yakın tarihte gerçekleşti. Dünyanın bir ucunda merak ettiğimiz herhangi bir yeri üç boyutlu olarak dijital dünyada izleme ve hatta oradaymış gibi yaşama fırsatını yakalayanlarınız da olmuştur.
Tüm bu gelişmelerin bir kısmının içinde yer aldık, bir kısmından haberdar olduk ve dünya nereye gidiyor dedik. Giderek sanallaşan bir dünya bizi gerçeklikten koparır mı endişeleri yaşadık. Bugün korunma amaçlı evde kalmamız gereken noktadan baktığımızda ise coronavirüs ile öne çıkan dijital dünya bize çok şey anlatıyor aslında.
Dijital Dünyaya Açılan Evdeki Yaşam
Koronavirüs ya da coronavirüsün etki alanını azaltmak ve yayılmasını önlemek amacıyla çalışandan, öğrenciye herkesin evde bir yaşam formatına geçtiği bugüne gelelim. Kendi adıma düşündüğüm zaman hiç endişe duymadığımı söyleyemem. Ne olacak, ne kadar sürecek, kaç insan hastalanacak, bu salgın ne zaman bitecek soruları herkes kadar benim kafamda da var.
Günlerdir evimden çalışıyorum, resmi açıklamalar dışında herhangi bir haberi dinlememeye özen gösteriyorum. Çünkü zaten yeterince zor günler yaşıyoruz. Bir de bunu körüklemek isteyenlere prim vererek körüklemeye gerek var mı? En bunaldığım anlarda ise şunu düşünüyorum. “Ya dijital dünya olmasaydı?”
Bugün Dijital Dünya Olmasaydı Ne Yapacaktık?
- İnternet yok, iletişim kısıtlı olacaktı.
- Evden çalışma şansım olmayacaktı.
- Çocuklar ve gençlerin okul hayatı bir başka bahara kalacaktı.
- Risk alıp acil ihtiyaçlar için dışarı çıkmak zorunda kalacaktım.
- Moral ve motivasyon için kendi kendime daha fazla çaba sarf etmek zorunda kalacaktım. Çünkü sadece evdeki imkanlar doğrultusunda bir şeyler yapma şansım olacaktı.
Ama Bugün Dijital Dünya Var
- Dolayısıyla evimde okuyacak kitap kalmamışsa bir e-kitap okuyabilirim.
- Sanal dünyada bırakın dünyayı Mars’ta bile dolaşabilirim 🙂
- Sinemaya gidemeyebilirim. Ama sinema bana gelebilir. Dijital platformda evde vakit geçirmek için netflix dizileri izleyebilir ya da sinema keyfi yapabilirim.
- Yeni bir şeyler öğrenmek ve kafamı dağıtmak için dijital platformda online eğitim alabilirim. Öyle ya çocuklar eğitime online olarak devam edecek. Ben de kendi adıma merak ettiğim bir alanda eğitim alabilirim. Çünkü dijital platformda ücretsiz olarak faydalanabileceğim bir çok seçenek var.
- Alışveriş yapmak için risk alıp dışarı çıkmama gerek yok. Gıdadan her türlü kişisel ihtiyaca kadar internet üzerinden bunu halledebilirim.
- Bankacılık işlemlerimi telefonumdan yapabilirim.
- Para kazanmak için işe gitmek zorunda değilim. Çünkü online çalışabilirim.
- Sosyal medya, dijital platformlar aklımı dağıtabileceğim pek çok şeyle dolu. Örneğin instagramdan para kazanma yollarını araştırarak sosyal medyamı gelir kaynağına dönüştürebilirim.
- Özlediğim sevdiklerimle görüşemesem de görüntülü konuşma programları ile onları görebilirim.
- Her gelişmeden anında haberdar olabilir, ona göre gerekli tedbirleri alabilirim.
- Oyun severler burada mı 🙂 Yeni çağın teknolojileriyle bir süreliğine bu dünyadan çıkıp başka diyarlarda yaşayabilirim. Ya da evde oynanacak oyunlar tercih edip oynayabilirim.
Bütün bunların yanı sıra dijital dünyada yalnız da değilim üstelik. İstersem canlı bir konsere bile gidebilirim. Sanatın dijitalleşmiş haline her gün bir yenisi daha ekleniyor. Ama bundan biraz daha detaylı bahsetmek ve herkesin çok daha kapsamlı bilgi sahibi olarak faydalanmasını istiyorum.
Sanatın Dijital Hali
Sanatın ve sanatçının birleştirici gücü aslında bu tip kriz durumlarında ortaya çıkıyor. Pek çok müzisyen #evdekal çağrısına destek için dijital platformda canlı konserler veriyor. Haluk Levent, Kalben, Cem Adrian, keman virtüözü Cihat Aşkın, dünyaca ünlü piyanist Gülsin Onay, piyanist ve besteci Karsu Dönmez, Yalın, Sıla, Chris Martin ve daha bir çok yorumcu ve müzisyen konserlerini iptal olarak dijital platformlarda canlı konserler veriyor. Yekta Kopan evinden yaptığı yayınla kitap okuyan isimlerden.
Bunun yanı sıra sinemaseverler için pek çok film online platformda ücretsiz olarak gösterime sunuluyor. Sanat galerileri sergilerini online ortamda 3D olarak internet sitelerinde gezme olanağı tanıyor. Normal koşullarda ulaşmamız belki de imkansız olan pek çok konser, sergi, film, opera, müzikal gibi sanat etkinlikleri dijital platformda dünya çapında başlatılan destekle evlerimize geliyor.
Biz Digital Yazarlar ekibi olarak evlerimizde sizlere fayda sağlayacak içerikler paylaşarak, belki de o canınızın çok sıkıldığı bir anda umut olmak adına yazmaya, elimizden geldiğince bu dönemi hep birlikte iyi atlatabilmek için bu sayfalarda olmaya devam edeceğiz. Coronavirüs ve yarattığı etkileri dijital dünya ile en kısa sürede yenebilmek ve yaralarımızı sararak kaldığımız yerden yaşama devam edebilmek umuduyla.