Çernobil Faciası Nedir? Nasıl Oldu?
Nisan 15, 2020Ülkemizi ve dünyayı koronavirüs tehlikesi sarmışken bir de üzerine Çernobil nükleer santraline yakın ormanlık alanda çıkan Çernobil yangın haberi tüm dünyaca konuşulur hale geldi. Aynı zamanda tarihteki Çernobil faciasının ülkemizde de etkisini göstermesi sonucunda Çernobil’deki yangın ülkemiz gündemine de bomba gibi düştü. 34 sene önce gerçekleşen Çernobil faciası sonrasında radyasyon seviyesinin hala normale dönmemesinden dolayı giriş çıkışların bile kontrollü sağlandığı Çernobil bölgesinde çıkan ve düne (14.04.2020) kadar hiçbir şekilde kontrol altına alınamayan yangın hakkında “acaba Çernobil nükleer santraline sıçrar da daha büyük bir patlama yaşanır mı” diye konuşuluyordu. O bölgede yağmurun da yağmasıyla birlikte son dakika Çernobil yangının kontrol altına alınması herkese derin bir nefes aldırdı.
Çernobil faciası diğer adıyla Çernobil reaktör kazası nedir dediğimizde 26 Nisan 1986 tarihinde Ukrayna’nın Pripyat şehrine yakın bir konumda olan Çernobil Nükleer Santrali’nin 4 numaralı reaktöründe meydana gelen kazadır. Çernobil patlaması sonrasında 500 binden fazla işçiden çoğu radyasyona maruz kalmış ve 31 kişi vefat etmiştir.
Ancak günümüze kadar radyasyonun çok büyük bir alana yayılması sebebiyle uzun vadede çevreyi ve dünyayı oldukça etkilemiştir. Aynı zamanda Uluslararası Nükleer Olay Ölçeği, Çernobil faciasını “meydana gelmiş en büyük nükleer kazadan biri” olarak nitelendirmiştir.
Çernobil faciası ile ilgili genel bir bilgi akışından sonra Çernobil’in detaylarına doğru ilerleyelim ve facianın dünyaya ve çevreye etkisi nelermiş göz atalım.
Çernobil Faciası
Çernobil faciası, nükleer reaktör çalışırken gerçekleştirilen bir test sırasında 4 adet RBMK-1000 tipi reaktörden 4’üncüsünün patlaması sonucunda meydana gelmiştir.
Testte reaktör gücünün 700-1000 Mega Watt değerine düşürülerek tüm buhar üretimi iki türbinden birine yönlendirilmiş ve türbinlerden biri işlevsiz bırakılmıştır. Türbin-jeneratör sistemi arasındaki enerji akışını soğutucu pompalar üstlenmiş ve bu pompaların dizel jeneratörler devreye girene kadar istenen voltaj değerinde 25 saniye ile besleyip beslenemeyeceği gözlemlenmek istemiştir.
Teste başlamadan bir gün önce reaktör gücü %50’ye düşürülerek türbinlerden biri devre dışarı çıkarılarak tüm buhar diğer türbine aktarılmıştır. Ardından acil soğutma sistemi devreden çıkarılmış ve reaktör bu durumda 9 saat boyunca çalıştırılmıştır.
Patlamadan henüz iki saat önce tekrar güç 700 Mega Watt’a düşürülmüştür. 26 Nisan gece saat 00:28’i gösterdiğinde düşük güçte güç kontrolü zor olduğundan otomatik güç moduna geçildiğinde güç durdurma ayarı aktif edilmediğinden güç seviyesi 30 MW’a düşmüştür.
Böylelikle reaktör kalbinde meydana gelen buhar üretiminde azalma gözlendiğinden normalden daha çok sayıda kontrol çubuğu yukarı çekilerek güç seviyesi ancak 200 MW’a sabitlenmiştir. Gece 01:00 sularında yedekteki 2 devridaim pompası aktif edildiğinde akış miktarı artmaya, su seviyesi düşmeye başladığından sistem basıncında azalma görülmüştür.
Doyma sıcaklığına yaklaşan soğutucu sıcaklığının yükselmiş ve buhar üretiminin aniden artmasıyla birlikte güç seviyesini sabit tutabilmek için kontrol çubukları aşağıya çekilerek buhar üretiminin yükselmesi durdurulduktan sonra sistem basıncı testte planlanan seviyeye getirilmiştir.
Ancak nötron akısı kalbe doğru birikme yaptığından sistem basıncının yükselmesiyle birlikte soğutucu miktarı azalmıştır. Bu sırada güç seviyesinde yavaş yavaş yükselme gözlenmiştir. Reaktörün durdurulması için düğmeye basılsa da artık yapılacak bir şey olmadığından gücün aşırı yükselmesiyle birlikte yakıtlar aşırı ısınarak reaktörde iki patlama meydana gelmiştir.
Bazı kimyasal reaksiyonlardan dolayı oluşan patlamanın sonuçları nelerdir, yazının devamında.
Çernobil Faciası Sonuçları
Patlama sonrası son durum Çernobil için hiç de iyi olmadı. Çünkü patlama sonucu reaktörden çıkan radyoaktif sızıntı başta Beyaz Rusya, Ukrayna ve Rusya olmak üzere dünyanın geniş bir coğrafyasına yayıldı. Serpinti bulut halinde ilerleyen radyoaktif sızıntı Karadeniz üzerinden ülkemize de giriş yaparak lösemi ve kanser vakalarında artış yarattığı belirtildi.
1986-2000 yıllarında Beyaz Rusya, Rusya ve Ukrayna’dan 350 bin civarında kişi tahliye edildi. Her ne kadar dezenfektasyon çalışmaları yapılsa da değişen bir şey olmadı ve radyoaktif sızıntının etkileri günümüze kadar süregeldi. Özellikle atmosfere yayılan radyoaktif maddeler 200 bin kilometrelik alan üzerinde etkisini göstererek insanlar üzerinde kanser, lösemi gibi pek çok hastalığa davet çıkardı.
Aynı zamanda bitkiler ve hayvanlar fiziksel değişimler gözlendi. Tabii ki insanlarda oluşan psikolojik travmalar da cabasıydı. Bu sebeple pek çok insan hayata veda etti. 2011 yılında yayımladığı raporda Birleşmiş Milletler, Çernobil bölgesinde 7 bin tane çocuğun kansere ve kalp hastalıklarına yakalandığı belirtildi.
Kazadan bir süre sonra dünyada radyasyon seviyesi normal düzeylere geldi. Ancak Çernobil bölgesi için radyasyonun normal düzeye inmesi için hala zaman var. Asrın felaketinin yaşandığı Çernobil kenti bakalım günümüzde neredeymiş?
Çernobil Nerede?
Çernobil, Beyaz Rusya sınırı yakınlarında yer alan ve Ukrayna’nın Pripyat şehrinin 14,5 km kuzeybatısında; aynı zamanda Kiev bölgesine yakın konumda olan şehirdir. Çernobil patlaması üzerinden uzun zaman geçtikten sonra bu bölgede radyasyon seviyesi zamanla azalsa da tamamen azalması ve burada hayatın yeniden başlaması için 1000 yıl geçmesi gerekir. Ancak Çernobil’de bugün 3000 civarında çalışan için şehre giriş-çıkışlar özel izin belgesiyle sağlanmaktadır.
Çernobil’e gelen çalışanlar radyasyondan en az oranda etkilenmek için 15 gün periyotla gelip gitmektedir. Çernobil faciası hakkında bilgi doğrultusunda neden meydana geldiği hala gizemini korurken Ukrayna’da yangın çıktıktan günler sonra bugün başarılı bir şekilde yangının kontrol altına alınması ikinci bir Çernobil faciasının önüne geçmiş oldu.
Ancak Çernobil’de son durum nedir diyecek olursanız maalesef nükleer santrali yakınındaki hektarlarca alan kül oldu. Dünya ve ülkemizdeki felaketlerin tez zamanda son bulması dileğiyle. Gelecek güzel günlere olan umudunuzu kaybetmeyin.