İcatlar İçin O da Neymiş Demeden Bir Düşünmek Gerek

İnsanlığın başlangıcından beri günümüze gelen her alandaki gelişimi icatlar sayesindedir desek, çok da abartmış olmayız. Bazen merak ve keşfetme arzusuyla ortaya çıkanlar, tamamen tesadüflere dayalı olanlar, icattan icat çıkaranlar gibi sayısız sebepten doğan icatlar geçmişten bugüne ve geleceğe aynı zamanda köprü olmuştur.  İnsanın hem kendisini, hem yaşadığı dünyayı tanımasına hem de var olabilme savaşında hayatı daha kolay ve pratik hale getirmeye yönelik icatlar için en dikkat çekici durumlardan biri hiçbir zaman kolay kolay kabul görmemeleridir.

İcatlar fikirlerden doğduğu kadar karşıt fikirlerle de kimi zaman hayat bulmadan sonlanmış kimi zaman da uzun soluklu mücadeleler sonucu hayat bulmuşlardır. Şahsen bisikleti ben icat edecek olsam, henüz fikir aşamasında annem duruma müdahale ederdi ve bugün bisiklet diye bir şey olmazdı 🙂 Gelin hep birlikte günümüzde çığır açmış icatların mücadele dolu enteresan hikâyelerinin en çarpıcı olanlarına bir göz atalım.

İcatlar ve Mücadele Dolu Enteresan Hikâyelerinden Örnekler

İcatlar İçinde Bugün Bir Parçamız Haline Gelen Telefon: Biraz tesadüflere bağlı olarak ortaya çıkan telefon, ilk keşfin ardından öyle hemen kabul görmedi. Posta arabalarıyla aylarca süren iletişim modelinden daha hızlı telgraf sisteminin kabul görüp yeni adapte olunduğu bir dönemde, telefon önce gereksiz bir haberleşme aracı olarak görüldü. Hazır kurulmuş telgraf gibi şahane bir sistem varken, telefon da neymiş. Bu noktada eleştirilerden yılmayan Graham Bell iyi ki yılmamış dememek elde değil 🙂

Henry Ford ile Bugünün Efsanesi Otomobiller

Henry Ford otomobil için ilk denemeleri yapan mucit değildi elbet ama bence daha da zor bir mücadelesi vardı. T modeli ile seri üretime geçmeyi başarana dek daha önceki otomobil konusunda çok kabul görmeyen ilk denemelerin olumsuz seslerine kulak tıkamayı başarmasıyla otomobilden çok bu azmiyle örnek alınmalı. Çünkü bunca yatırımı yaparken bu çalışmanın da yakın zamanda sona ereceği ve atlardan daha hızlı bir otomobilin olamayacağı gibi yaygın bir düşünce vardı. Atsız araba çok saçmaydı yani. Oysa ki bugün insansız arabaları konuşuyoruz. Çok saçma, insansız araba mı olur 🙂

Küçük Kutucuk Televizyon: Küçücük bir kutunun içine saatlerce kim bakar? Geliştirmenin ve buna para yatırmanın bir delilik olacağını söyleyenler pek bir fazlaymış. Sanırım bu sorunun cevabı artık fazlasıyla net.

Tükenmez Kalem: İcatlar içerisinden önce rağbet görmeyen bir icat da tükenmez kalem. İlk icat edildiğinde çok başarılı olmamasının sebebi her yüzeyde pürüzsüz yazamaması ve bir miktar mürekkep akıtmasıymış. Dolmakalemlerle mücadele edememiş ve işe yaramaz denmiş. Ancak sonra geliştirilerek bugünkü en çok kullanılan pratik kalemler olmayı başarmış.

İcatların Tarihi Değiştiren Etkilerinde Karşıt Görüşlerin Olumlu Etkisi Var mıdır?

Aslında bu sorunun cevabı yukarıdaki hikâyelerde gizli diyebiliriz. İnsanın sorgulayan, düşünen ve belli bir mantığa oturtmadan kabul etmeyen yapısı, icatları da sorgulamasına, eleştirel gözle bakmasına sebep olurken aynı zamanda bu eleştiriler çok daha iyisinin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Bir yandan da mucitlerin pes etmeyen yapıları ve başarıya odaklanmalarıyla da ilgili bir durum söz konusu. Bu iki etken bir araya gelince de ortaya böyle harika sonuçlar çıkıyor.

Bizim icatlar ve hikâyelerinden çıkardığımız sonuç, eleştirilere kulak ver, onları mantık süzgecinden geçir, yapıcı olanlarla yoluna devam et 🙂